Samsung Galaxy Alpha: İmitasyon bu sefer başaracak mı? **Güncelleme**

Samsung, yılın en son çeyreğinde kaybeden tek marka olmuş ve bunu da Kore Won’unun paritesine bağlamış olsa da rakiplerinin giderek yükseldiği ortada. Samsung halen çok satan Android üreticisi, ancak LG, Huawei, Xiaomi gibi güçlü rakiplerinin tehdidi altında. Üstelik sadece teknik özellikler konusunda değil, Samsung’un çok da güçlü olmadığı orijinallik konusunda. İşte bu yüzden Samsung, geçtiğimiz ay finansal sonuçlarını paylaşırken sene sonuna kadar 10 yeni cep telefonu ve tablet çıkartacağını açıkladı. Bunlardan ilki de metal gövdeli yeni Samsung Galaxy Alpha. Samsung_Galaxy_AlphaSamsung bu sefer gerçekten imitasyonun sınırlarını zorlamış. Çünkü Samsung Galaxy Alpha, tamamen metal gövdesi ve pahlı kenarları ile uzaktan bir iPhone 5/5S zannedilebilecek kadar iPhone’a benziyor. Galaxy Alpha’nın iPhone 5/5S’ten en büyük farkı ise boyutları. Galaxy Alpha, 4.7 inç’lik 720p ekranı ile iPhone 6 ile aynı boyutta ekrana sahip, ancak çözünürlüğü daha düşük (iPhone 6: 1704×960) samsung_GATeknik özellikler bakımından, Galaxy Alpha, 8 çekirdekli (Dördü 1.8Ghz, diğer dördü de 1.3Ghz hızında) bir işlemciyle, SUPER AMOLED ekrana, 12mp, 4k çekim yapabilen arka kameraya, 2.1mp ön kameraya ve 32GB hafızaya sahip. Ancak Galaxy Alpha, diğer Galaxy’lerdeki gibi bir microSD kart slotuna sahip değil. Bunun pek çok Android kullanıcısının hassas noktası olduğu hesaba katılırsa, Samsung’un Galaxy Alpha ile geniş kitlelere hitap etmeyi düşünmediği de açıkça görülebiliyor.

Peki Galaxy Alpha’nın hedef kitlesi kim? Bunun için aşağıdaki reklamını izleyelim:

Anlaşılan o ki Samsung Galaxy Alpha’yı bir moda aksesuarı olarak konumluyor. Özellikleri en üst seviye olmasa da tasarımı ve yapabildikleri ile günlük hayatın bir parçası olabilen, şık ve pahalı görünümlü bir aksesuar. E olay böyle olunca da Galaxy Alpha‘yı direkt olarak iPhone ile karşılaştırmak en doğrusu. samsung_GA2Galaxy Alpha, bir iPhone kadar şık, kaliteli ve güzel bir telefon. Teknik özellikleri de kıyaslanabilir seviyede. Ancak Samsung’un girmeye çalıştığı bu alanda bence donanımdan çok yazılım önem taşıyor. Kolay kullanılabilirlik, sade ve net bir kullanıcı arayüzü hitap ettiği kite tarafından en çok beklenen özellikler arasında. İşte tam bu noktada Samsung farklılaşamıyor. Galaxy Alpha, yazılım konusunda diğer Samsung modellerinden hiç bir fark gösteremediği gibi, nispeten daha zayıf teknik özellikleri ile Galaxy S5’ten de daha yavaş. Android 4.4.3 ve Samsung’un çok da beğenilmeyen TouchWiz arayüzünü kullanan Galaxy Alpha, sade arayüz konusunda halen LG G3‘ün gerisinde.  Android L‘nin çıkması ile durum değişebilir desek de Galaxy Alpha’nın bu sonbaharda çıkacak olan Android L’ye yükseltilip yükseltilemeyeceğini şu aşamada bilmiyoruz.

Toparlamaca

Samsung Galaxy Alpha, önümüzdeki aylarda Charcoal Black, Dazzling White, Frosted Gold, Sleek Silver ve Scuba Blue olarak beş farklı renk ile piyasaya sunulacak.

Ancak ne yazık ki Samsung başarılı bir kıyafet içinde standart bir Android telefon sunuyor. Bu yüzden Samsung’un başarılı satış rakamlarına ulaşması için satış fiyatını doğru konumlandırması gerekiyor. Galaxy Alpha‘nın satış fiyatı ya da ne zaman satışa sunulacağı konusunda henüz bir bilgi yok, ancak hakkında konuşulan 690 dolarlık etiket doğru ise, iPhone tarafından ciddi anlamda zorlanacağını şimdiden söyleyebilirim.

**GÜNCELLEME** : Galaxy Alpha’ya ait tam teknik özellikler yayınlandı. Galaxy Alpha, 4.7” 720p ekran, 8-çekirdekli Exynos işlemci (Dört çekirdek 1.8GHz + Dört çekirdek 1.3GHz), 2GB RAM, 32GB hafıza, parmak izi tanıma sensörü (Galaxy S5’ten), 12MP arka ve 2.1MP ön kamera, 802.11ac, Bluetooth 4.0 LE, NFC ve USB 2.0’ye sahip olacak. Batarya kapasitesi 1,860 mAh olan Alpha, bu konuda daha büyük ekranlı kardeşi S5’ten geri kalıyor. Buna karşılık Alpha, iPhone 5S’e göre daha ince ve daha hafif: Kalınlığı 6.7mm ve ağırlığı ise 115gr.

GSM Arena’nın Galaxy Alpha hakkındaki incelemesine de buradan ulaşılabilir. Testlere göre Galaxy Alpha, teknik özellikleri S5’e göre biraz zayıf kalsa da düşük çözünürlüklü ekranı sayesinde yer yer daha yüksek performans sunuyor.

iPhone 6, lansmanından sonra 14 Ekim’de satışa sunulacak

MacRumors’a konuşan bir Apple Mağaza Müdürüne göre Apple, iPhone 6‘yı Eylül ortasında duyurmasının ardından 14 Ekim’de satışa sunacak.

iPhone 5s, iPhone 6 ve iPhone Air

iPhone 5s, iPhone 6 ve iPhone Air

14 Ekim tarihinin iPhone 6’nın 4.7 ve 5.5 inç’lik (iPhone Air) versiyonlarının her ikisinin de satışa sunulacağı tarih olup olmadığı kesin değil ancak bu gizemli Apple Mağaza Müdürüne göre Ekim ayı Apple için çok önemli ve pek çok yeni ürün lansmanı da bu ay içinde gerçekleşecek. Bu bilgi Apple’ın yıl sonuna kadar iPad ve iPod touch‘ları da daha hızlı işlemciler ve Touch ID ide donatacağı iddialarını da doğrular nitelikte.

iPhone 6, Temmuz ayı sonunda seri üretime geçecek ve en son dedikodulara göre 25 Eylül’de lanse edilecek. Dedikodulara göre iPhone 6‘nın çok daha verimli ve hızlı A8 işlemciye, 4.7 ve 5.5 inç olarak iki farklı boyuta ve iPod touch benzeri ince bir tasarıma sahip olacağı belirtiliyor.

Son bir ekleme: iPhone 6’nın ülkemizde ne zaman satışa sunulacağı henüz belli değil. Apple’ın artık Türkiye’de resmi bir mağazası olduğunu düşünürsek iPhone 6 Avrupa ile aynı anda, yani yıl sonuna doğru Türkiye’de satışa sunulabilir.

iPhone 6’ya ait Touch ID parmak izi sensörü görüntülendi

nowhereelse.fr adlı site, iPhone 6‘ya ait Touch ID parmak izi kimlik sensörlü ana ekran düğmesinin görüntüleri paylaştı.

iPhone 5s parmak izi sensörü (üstte) ve iPhone 6 sensörü (altta)

iPhone 5s parmak izi sensörü (üstte) ve iPhone 6 sensörü (altta)

Görünürde yeni Touch ID düğmesi, iPhone 5s’in düğmesine oldukça benziyor. Ancak benzer görüntüsüne rağmen Apple’ın özellikle sağlamlık konusunda ana ekran düğmesini uzun zamandır iyileştirmekte olduğunu biliyoruz.

Özellikle Kalay (Sn) elementinin kullanımı ile daha sağlam bir düğme ve sensör geliştiren Apple, Touch ID parmak izi kimlik sensörlü ana ekran düğmesini iPhone 6’nın A8 işlemcisini de üreten TSMC‘ye (Tayvan Yarı iletken Üretim Şirketi) yaptırıyor.

iPhone-6-Touch-ID-1

Bildiğiniz üzere Apple, iPhone 5s’in lansmanında özellikle Touch ID özellikli ana ekran düğmesinin üretim zorluğu yüzünden stok sıkıntısı çekmişti. Bunun sonucunda Apple Store’lar dahil olmak üzere iPhone 5s’i hiç bir yerde bulamamıştık. Ancak Apple’ın, 2014’ün sonuna kadar tüm iOS cihazlarında (iPad Air 2, iPad mini 3 ve iPod touch) Touch ID kullanacak olması ile daha yüksek miktarda üretim yaptıracağı için üretim verimliliği de artacağını ve bu stok sıkıntısının da giderileceği düşünüyorum.

iPhone 6, Temmuz ayı sonunda seri üretime geçecek ve en son dedikodulara göre 25 Eylül’de piyasaya çıkacak. iPhone 6‘nın A8 işlemciye, 4.7 ve 5.5 inç olarak iki farklı boyuta ve iPod touch benzeri ince bir tasarıma sahip olacağı neredeyse kesinlik kazandı. Ancak son dönemde çıkan bazı raporlar 5.5 inçlik versiyonunun daha ileri bir tarihte piyasaya sunulacağını belirtiyor.

Android L: Android’in ilk “büyük” güncellemesi

Google, geçtiğimiz hafta düzenlediği IO14 geliştirici konferansında pek çok yeni servis ve ürününü tanıttı. Google’ın mobil işletim sistemi olan Android‘in yeni sürümü Andorid L‘nin IO14’ten en çok beklenen ürün olduğuna ise şüphe yok.

Android L

Google, Android L için “Android’in lansmanından beri yaptığımız en büyük güncelleme” olarak bahsediyor. Haksız da sayılmazlar. Android L, trende uygun yepyeni “flat” bir arayüze, yeni ve iyileştirilmiş bildirim ekranına ve yeniden yorumlanmış bir multitasking’e sahip.

Tasarım değişiklikleri elbette ilk göze çarpanlar oluyor: Güncel Android sürümü olan KitKat‘ın arayüzü Holo, Google’ın tabiriyle “yalın geometrik şekiller ve kağıt’tan ilham alınarak” Material Design adı altında yenilenmiş.

Android L

Android L‘in tasarım ve geliştirme süreci halen devam ettiğinden bazı yenilikler işletim sisteminin bazı yerlerine henüz entegre olmasa da, değişiklik yapılan yerler hemen göze çarpıyor:

Telefon app’i çok sade ve güzel animasyonlarla bezenmiş. Hesap makinesi de rengarenk ve çok hoş görünüyor. Android’in temel navigasyon tuşları da tasarım değişikliğinden nasibini almış. Ekranın altında artık Playstation’a benzer üçgen (geri), kare (multitasking) ve dairesel (app ekranı) düğmeler var.

Android L Telefon, Hesap Makinesi ve App Switcher

Multitasking ekranında ise yenilikler sadece görselle sınırlı değil. Ekran bir oyun kartı destesi gibi görünüyor ve artık Google Chrome‘a açtığınız her bir sekme burada bir app gibi ayrı olarak gösteriliyor. Ancak ben bu konuya oldukça nötr yaklaşıyorum. Gerçek app’ler ile web sayfalarının arasındanki çizgiyi incelttiği ve kullanım kolaylığına odaklandığı için Google‘ı tebrik ediyorum. Ancak bu tercih kullanıcıların aradıklarına ulaşmalarını zorlaştırabilir.

Android L‘in büyük yeniliklerinden sonuncusu ise bildirim ekranında yapılmış. Artık bildirimlere direkt olarak kilit ekranından müdahale edebiliyorsunuz. Örneğin bildirimleri elinizle sola kaydırıp silebiliyor, ya da sürükleyip farklı amaçlar için de kullanabiliyorsunuz.

Andorid L Bildirim Ekranı

Andorid L‘de, tüm bu tasarımsal yeniliklerin dışında, kaputun altı olarak tabir edilen pek çok yenilik de var. Daha iyi bir güç yönetim sistemi ile daha uzun pil ömrü, daha esnek ve hızlı bir kullanıcı deneyimi ve arama özelliğinde yapılan yenilikler bunlardan sadece bazıları. Güvenlik için de bazı yenilikler var. Örneğin Android’in giyilebilir cihazlar için tasarlanmış versiyonu olan Android Wear‘a sahip cihazınız kolunuzdayken telefon kilidini açmanız için kod girmeye gerek olmuyor. Telefonunuzu bir yere bırakıp uzaklaştığınızda da telefon otomatik olarak kilitlenebiliyor.

Son olarak da Android L‘in The Verge tarafından yayımlanan kısa inceleme videosunu da aşağıda izleyebilirsiniz:

iOS 8’in incelikleri

Apple, geçtiğimiz hafta WWDC14‘te tanıttığı iOS8 ile hem kullanıcılar hem de geliştiriciler için pek çok yeniliği duyurmuş, duyuruduğu bu yenilikler hakkında büyük beğeni toplamıştı.

Bir önceki yazımda daha çok geliştiriciler için duyurulan yenilikler ile iyileştirilen ana app’lerden bahsetmiştim. Bu sefer iOS8’in sistem özelliklerinde tanıtılan yeni özellikler ve kısayollardan bahsedeceğim:

Web sitesi, medya gibi şeylerin paylaşılmasıda ekranın alt tarafında çıkan bir bilgi şeridi olan Paylaşım Ekranı, iOS8’de artık tamamen kişiselleştirilebiliyor, paylaşım imkanı sunan app’lerin yerleri değiştirilebildiği gibi tamamen bu ekrandan da kaldırılabiliyor.

paylasimekrani

 

Apple Safari‘yi de elden geçirmiş ve özellikle Safari’nin işleyişi ve hızı ile ilgili pek çok geliştirme yapmış. Yapılan bu geliştirmelerinin yanı sıra, kullanıcıların en çok dile getirdiği mobil site yerine masaüstü site açılmasını opsiyonel olarak ayarlayabiliyorsunuz.

masaustusite

Kamera app’i de yeni bir özellik kazanmış: Time Lapse. Bu özellik ile uzunca bir süre tek bir noktaya sabitlenen bir iPhone/iPad/iPod touch, uzunca bir süre belli aralıklarla fotoğraflar çekip bunu tek bir video haline getiriyor. Bu sayede dakikalar süren ve çok yavaş akan bir görüntüyü, saniyelerle ifade edebiliyorsunuz. (örneğin gökyüzü çekimleri, bir çiçeğin açması, vb.). Normal fotoğraf çekim modunda ise artık parlaklık, kontrast gibi ayarlar manuel olarak da yapılabiliyor.

timelapse

DuckToGo, kullanıcı aktivitelerini takip etmeyen, özel bilgilerin korunmasına önem veren bir arama motoru. DuckToGo, artık varsayılan arama motoru olarak ayarlanabiliyor.

iBooks ise artık varsayılan olarak iOS8’in bir parçası. Ülkemizde pek rağbet göremese de Istanbul Apple Store’un açılması ile dijital kitap dükkanı iBooks’un yakın gelecekte yaygın olarak kullanılacağına inanıyorum.

Mesajlar, WhatsApp’tan “esinlendiği” pek çok yeni özellik ile iOS8’in en çok konuşulan “yeni” app’lerinden biri. Bu özelliklerin yanında artık mesajlarınızın saklanma sıklığını belirleyebilecek ve mesajlarınızda bir fotoğraf ya da video paylaşıken en son çektiklerinizie daha rahat ulaşabileceksiniz.

mesajlar

Fotoğraflar‘da da pek çok yenilik var. Artık en güncel fotoğraflar ve en güncel silinen fotoğraflar albümleri ile en son çektiğiniz/sildiğiz fotoğraflara rahatlıkla ulaşabileceksiniz.

ensonsilinenler

Wi-Fi arama, WWDC14’ün en büyük sürprizlerinden biri oldu. Eğer ülkemizde de operatör desteği gelirse, W-Fi olan noktalarda hattımızdaki dakikalarımızdan harcamadan dilediğimiz kadar telefonla konuşabileceğiz. Üstelik normal bir arama yapar gibi!

iOS8’in herkese açık beta programına girienlerin buldukları yeni özellikleri paylaştığı bu forumda iOS8 ile ilgili pek çok yeni özelliği bulabilirsiniz.

Touch ID, bu yıl tüm iOS ürünlerinde bulunacak, sensörler daha sağlam olacak.

KGI Research’e göre Apple bu yıl iPhone 6, iPad Air 2 ve iPad mini 3 ile beraber tüm iPod touch’ların da Apple’ın parmak izi teknolojisi olan Touch ID ile donatılacak ve böylece iOS ile çalışan tüm Apple ürünlerinde Touch ID’nin standart olacak.

Apple Touch ID

KGI, ayrıca bu yorumuna dayanarak Touch ID sensötlerinde %233’lük bir artışın olacağını da öngörüyor.

http://9to5mac.com/2014/05/26/kgi-every-new-ios-device-this-year-will-be-equipped-with-touch-id-sensors-to-be-more-durable/#more-324789